31 Mayıs 2009 Pazar

Beşinci Boyut

139.Bölüm
Pazartesi 19:40
İlhan çok ünlü bir futbolcudur. Hayallerindeki arabayı almasıyla hayatı büyük bir değişime uğruyor. Arabasını alır almaz bir kaza yapıyor. Çarptığı insanları öylece yolda bırakıp kaçan İlhan'ı zorlu bir imtihan bekliyor. Merhamet, İlhan için nasıl tecelli edecek?

Kollama 55 Bolum Özeti Yurdumuz.com

Kollama’ da soru işaretleri gittikçe artıyor!.. Bir karikatür çizilip, basına verilir ve muhafazakâr kesimi hedef alan bir plan başlatılır. Necip ve Memduh bunu önlemek için gereken bütün önlemleri alır. Bir yandan da Cüneyt’i konuşturmaya çalışırlar. Cüneyt ise Dokuzparmak hakkında bilgi vermemeye karalıdır, ta ki kız kardeşinden gelen notu okuyana kadar… Yiğit ise bu sefer dini bir illegal çetenin içine sızmakla görevlendirilir. Bu çeteye sızdığı andan itibaren polisleri öldürmek zorunda kalan Yiğit, ilk kez Pikeas’ı sorgulama kararı alır. Fakat Pikeas, Yiğit’in nabzına göre şerbet vermeyi çok iyi becerir. Dokuzparmak hakkında önemli deliller ele geçiren Necip’i engelleme görevi ise Athena’ dadır. Herkes her kötülüğü vatanseverlik adına yaparken, gerçek iyiler bu mücadeleyi kazanmak için çok zekice davranmak zorunda!..

Tek Türkiye yurdumuz.com da izlenir

Dila, aldığı kurşun yarasından sonra yürüyememektedir. Tarık onu iyileştirmek için elinden geleni yapmaktadır. Bu süreçte ikili arasında başlayan yakınlaşma, Tarık’ın Dila ile evlenme kararı almasını sağlar. Tarık kararında emindir, tam Dila’ya açılacakken beklenmedik bir olay olur. Dağda Botan ve Şivan arasında büyük çatışma çıkmıştır. Kamp ikiye ayrılır ve Selma kurşunlardan nasibini alır. Selma yarasını sarması için Tarık’a gelir. Ve ona olan sevgisini bir kez daha dile getirir. Tarık Dila ve Selma arasında kalırken Botan hain bir planla Tarık’ı iki genç kızın hayatı arasında seçim yapmaya zorlar.

30 Mayıs 2009 Cumartesi

Vizyonda Türk filmi - Yaşam Arsızı

yasamarsiziİki bebeğiniz, iki şizofren kardeşiniz bir de üstüne üstlük alkolik eşiniz varsa… ve Kış mevsiminde o soğukta sokakta kalmışsanız eğer bazen tek ve en iyi bir çare vardır: Pavyon. Yasemin Alkaya ikinci yönetmenlik deneyiminde aykırı bir pavyon kadınının hikayesini anlatıyor.

Elif, annedir ve iki tane çocuğu vardır, aynı zamanda bir pavyon kadınıdır. Tarihçi olan babasının aşıladığı dünya görüşünün de etkisiyle, yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen insan kalmayı başarabilmiştir. Çocuklarına “ne yapıp yapacaksınız; ama yaşamınızı kimseyi incitmeden yaşayıp bitireceksiniz” diye öğüt vermiştir hep.

Pavyon bataklığında dans etmek kadar zor olan hayatını defalarca bitirmeye etmeye çalışmıştır Elif. “Bu hayatı yaşamayı beceremiyorum” der, kendi kendine sık sık; ama eli kolu bağlıdır. Çünkü iki çocuk anasıdır Elif ve bu dünyaya çocuk getirmek onun hayattaki en büyük hatasıdır. Ne yapıp ne edip çocukları büyüyene kadar sürdürmelidir hayatını…

Gösterim tarihi: 06.Mart.2009
Yönetmen: Yasemin Alkaya
Oyuncular: Elif Çağlayan, Yasemin Alkaya, Aysun Çağlayan, Funda Çağlayan
Dil: Türkçe
Tür: Drama

iyi seyirler

PAZARTESİ - PERŞEMBE 19.15 ÇARKIFELEK
Sunucu: Mehmet Ali Erbil

Efsane program Çarkıfelek, FOX'ta kazandırmaya devam ediyor!
Efsane program Çarkıfelek, efsane sunucu Mehmet Ali Erbil’le FOX'ta!

Türkiye’nin neşesi, eğlendirirken kazandıran tek programı Çarkıfelek FOX’ta kazandırmaya devam ediyor.

Altı ayda izleyicilerine toplam 2 milyon TL para ödülü kazandıran Çarkıfelek’in FOX’ta büyük ödülü her gün tam 1 milyon TL!

Mehmet Ali Erbil’le Çarkıfelek Pazartesi'den Perşembe'ye canlı yayınla 19.15'de FOX't
CUMARTESİ 21.00 OLACAK O KADAR
Oyuncular: Levent Kırca, Ahmet Çevik, Didem Balçın, Meral Küçükerol, Murat Gören, Nedim Doğan, Ali Demirel, Cengiz Güleryüz, Özgür Aydın,
Esin Gündoğdu, Yelda Alp

Efsane Geri Dönüyor! Levent Kırca, yepyeni Olacak O Kadar’la FOX’ta !
Ekranların güldürü ustası Levent Kırca, Olacak O Kadar’ın yepyeni bölümleriyle ekranlarınıza geliyor. Hem de müthiş sürprizlerle…
Ekranların en uzun soluklu sosyal içerikli güldürü programı Olacak O Kadar uzun bir aradan sonra tekrar sizlerle…
Usta oyuncu Levent Kırca yarattığı tiplemelerle evlerinizi şenlendirecek.
İlk bölümde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı canlandıran güldürü ustası, sizleri gülmekten kırıp geçirecek.

Levent Kırca ile Olacak O Kadar yeni bölümleriyle Cumartesi akşamı saat 21.00’da FOX’ta!

27 Mayıs 2009 Çarşamba

Süper star Ajda Pekkan single


Ajda Pekkan

Süper star Ajda Pekkan, "Resim" isimli single albümüyle müzik marketlerde yerini almaya hazırlanıyor. DMC etiketiyle sunulacak olan single albümde, söz ve müziği Serdar Ortaç'a ait olan şarkının iki düzenlemesine yer verildi.

Redd "21" isimli son albüm


Redd

"21" isimli son albümleriyle müzik marketlerde yerini alan ve "Hit şarkılara oynayan bir grup değiliz, hit şarkı yapmanın formülünü biliyoruz, satacak şarkının ya da radyoların çalacağı şarkının ne olduğunu biliyoruz ama stüdyoya girdiğimiz zaman kendi istediğimiz müziği yapıyoruz." diyen Redd, Mine Ayman'ın sorularını yanıtladı...

Redd grubu ne zaman kuruldu? Müziğe başlangıç hikayenizi anlatır mısınız?

1996 yılında bir araya geldik, yaklaşık 4 yıl kadar çeşitli kulüplerde İngilizce ağırlıklı şarkılar söyleyerek sahne hayatımıza başladık. Sonra 2000 yılında kendi şarkılarımızı yazmaya ve albüm yapmaya karar verdik. Şartlar bu zamandan daha zordu ve albüm yapmak için ciddi bir prodüksiyon gerekiyordu. 2005 yılına kadar albüm yapmak için baya bir uğraştık hatta 3 tane demo albüm yaptık ama bir sonuç elde edemedik. 2005 yılında Stardium adlı şirketle anlaşarak ilk albümü yaptık. Redd kelimesinin anlamı reddetmekten geliyor, kökeni Arapça ve çift "d" ile yazılıyor. İkinci albümümüz ise 2006 yılında Pasaj Müzik'ten çıktı. Çok ürettiğimiz ve çok birikimimizin olduğu bir dönemdi bu yüzden ilk iki albüm bir yıl arayla peş peşe çıkmış oldu. Üçüncü albümümüz ise bir ara albüm aslında, askere gitmeden önce 2007 yılında bir DVD ve bir akustik albüm çıkarttık. Son olarak yeni albümümüz "21" ise Sony Müzik etiketiyle dinleyicilerimize ulaştırıldı.

Redd olarak tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz?

Grup üyeleri olarak 15 yıldır beraber müzik yapıyoruz ve 2005 yılından beri ismimiz Redd. Hepimizin çok sıra dışı hikayeleri var, bu yüzden dünyaya sıra dışı bir yaklaşımımız var. Her şeyden önce rock müzik yapıyoruz ama rock müziğin içinde alternatif olduğumuzu düşünüyoruz. Hit şarkılara oynayan bir grup değiliz, hit şarkı yapmanın formülünü biliyoruz, satacak şarkının ya da radyoların çalacağı şarkının ne olduğunu biliyoruz ama stüdyoya girdiğimiz zaman kendi istediğimiz müziği yapıyoruz. İşimizi yaparken kimsenin bize müdahale etmesini istemiyoruz, tamamen istediğimiz gibi hissettiğimiz gibi yapıyoruz albümlerimizi. İlk albümümüz 50/50'den bu yana ciddi bir tecrübemiz var, her albümde yeni bir şey yapmak istiyoruz, sound her seferinde değişiyor ve daha ileriye gidiyor.

Redd'in sevilen ve takip edilen bir grup olmasını sağlayan şarkı sizce hangi şarkınızdı?

Redd'in tanınmasını ve sevilmesini sağlayan tek bir şarkı olmadı, bir süreç ve 4 albüm oldu bizce. Ayrıca konserlerimiz de bizim tanınmamızı sağladı. Şarkılarımız arasında "Mutlu Olmak İçin" en bilinen şarkı oldu belki de ama örneğin "Hala Aşk Var Mı", "Falan Filan" ve "Dünya" adlı şarkılarımız da çok sevildi. Hatta şöyle bir durum da var, "Mutlu Olmak İçin" ile "Hala Aşk Var Mı" adlı şarkıyı söyleyen grubun aynı grup olduğunu bilmeyen dinleyicilerimiz de var maalesef. Örneğin youtube'da en çok izlenen videomuz "Dünya" adlı şarkımızın videosu ama "Mutlu Olmak İçin" adlı şarkımızı bilen daha fazla kişi olabilir.

Redd olarak biliniyorsunuz ve dinleniyorsunuz ama yine de tam anlamıyla herkes tarafından fark edilmediniz, bunu neye bağlıyorsunuz?

Yaptığımız işin malzeme olabileceği mecra sayısı Türkiye'de zaten çok az. Biz bu albümleri yaparken bir hedef kitlesi belirlemedik, şarkılarımız yazarken ya da yaparken ticari de düşünmedik. Katılabileceğimiz, kendimizi tanıtabileceğimiz program ya da röportaj verebileceğimiz yer sayısı zaten çok az. Bu durumdan rahatsız değiliz, bir şarkıyla patlama yapıp sonra o şarkısını konserinde beş defa çalan bir grup olmak istemeyiz. Doğru yolda gittiğimizi konserlerimizde çok iyi bir şekilde anlıyoruz, bu yüzden mutluyuz. Bizim dinleyici kitlemiz zaten bizim çok fazla popüler olmamızı istemiyor, bizim müziğimizi sahipleniyorlar. Bizim çok popüler olma gibi bir kaygımız da olmadığı için tavrımızdan ve tarzımızdan ödün vermeden yolumuza devam ediyoruz.

Doğan Duru Redd'in solisti, sesi çok farklı ve hüzünlü, sesinizle ilgili özel bir eğitim aldınız mı?

Ben opera eğitimi aldım ve operada Spinto Tenor diye bir kavram vardır, benim sesim bu sınıfa giriyor. Operada benim bütün söylediğim rollerde ya sevgilisi ölür adamın ya da kendi ölür, bütün ses eğitimim bunun üzerine bu yüzden dramatik bir ses rengim var, bu yüzden kendi şarkılarıma da yansıyor bu hüzün.

Albümünüzün ismi 21, bu sayının anlamı nedir?

Biz yeni albümümüzde bir bireyin hikayesini anlatıyoruz. Hayatı boyunca yaşadığı evreleri 21 şarkı ile anlatıyoruz. Albümümüzü çıkartmadan önce albüme nasıl bir isim vereceğimizi çok düşündük ve bu arada sürekli 21 sayısı karşımıza çıkmaya başladı. Mesela sokakta yürürken 21 numaralı formayla bir çocuk geçti önümüzden, bizim kapıya birisi boyayla 21 yazmış, daha başka bir çok şey ve biz bu sayıya takılmaya başladık. Ayrıca albümü tamamladığımızda 20 şarkı ortaya çıkmıştı, bir anda bir şarkı eksikliği hissettik ve geçmişte yapmış olduğumuz Astrotanrı adlı şarkıyı da albüme koymaya karar verdik ve böylece 21 şarkı ile birlikte albümün adı 21 oldu.

Bir albüm için 21 şarkı çok fazla değil mi? Özellikle de albüm yapmanın zor olduğu şu günlerde ve single modası varken, bu kadar çok şarkıyı albüme koymak sizin için zor olmadı mı?

Çok delice bir karar tabi ki, ticari düşünseydik bu şarkıları ikiye bölüp iki albüm yapabilirdik ama biz hikaye bölünsün istemedik, insanlar cd değiştirmekle uğraşsınlar istemedik, şarkıları kesintisiz ardı ardına dinlemeleri için bütün şarkıları tek bir albüme sığdırdık.

Albümde "Vicdani Redd" isminde sözleri olmayan bir şarkınız var, bu şarkınızın hikayesini anlatır mısınız?

Bu şarkıyı askerlik üzerine yaptık, enstrümantal bir şarkı olmasına rağmen çok olumlu tepkiler alıyoruz bu şarkıya ve dinleyicilerden "söz yazılmadan bir şey bu kadar iyi anlatılabilirdi ancak" diye mesajlar geliyor www.redd.com.tr adlı web sitemize, bu yüzden de çok memnunuz.

İlk klip "Don Kişot" adlı şarkınıza çekildi, peki ikinci klip için hangi şarkıyı düşünüyorsunuz?

Bu konuda çok kararsızız, "Öyle Boş Ki Hayat", "Masal", "Bir Şövalye Var İçinde", "Tamam Böyle Kalsın" ve "Her Neyse" adlı şarkılar arasında seçim yapamıyoruz. Bu albümden en az 4 şarkıyı mutlaka kliplendirmek istiyoruz.

Mine Ayman

Demet Akalın Toz Pembe 2009 Yeni ·

Demet Akalın geçtiğimiz sene yayınladığı Dans Et albümüyle gerçekten adı gibi insanı dans ettiren eğlenceli bir

albüm hazırlamıştı. Albümde Mucize, Bebek, Dans Et gibi harika hit şarkılar vardı. Toz Pembe ise yeni albümün ilk parçası olarak çıktı. Yaklaşık 8 saat süren çekimlerde Akalın birbirinden iddialı kostümler giydi. Kostümler oldukça seksi fakat klipte gündemdeki Katy Perry nin tarzından alıntılar var. Şarkı kesinlikle yeni birşey gibi değilde sanki Dans Et albümden çıkan başka bir şarkı gibi olmuş. Yine de Toz Pembe bilindik Demet Akalın tarzında hoş bir şarkı

21 Mayıs 2009 Perşembe

Frekans Pal Station & Pal FM'de, Mikrofon Esin Görür'de...

Pal Station & Pal FM'deyiz, mikrofon "Eurovision'a takmış durumdayım şimdilerde. Hem anonslarımda, hem yazılarımda bolca bahsini ediyorum. Ciddi anlamda bir takıntıya dönüştü aslına bakarsan. İsmim muhalefete çıktı şu "Eurovision" yüzünden! Kronik vaka durumundayım sanırım. Ünlü güzel müzisyen Sıla'nın da dediği gibi "Bitse de gitsek!" Bir de RTÜK var ama boş ver!" diyen Esin Görür'de...

Ne zamandan beri radyo programı yapıyorsun? Radyoculuğa nasıl başladın?

Aslında bir çocukluk hayaliydi benim için radyo. Dans hocam radyo programcısıydı. Ben de onu devamlı ziyarete giderdim. Hep o mikrofon başına oturmayı hayal ettim. İletişim okuyacağım diye inat ettim uzun süre ama sonra öğretim batağına saplandım ve kaygılı bir öğrenci olarak eğitimime istediğim alanda devam edemedim. Tam umudumu kesmiştim ki, bir gün arkadaşım beni aradı. Üniversitede (Anadolu Üniversitesi) 2. senemdi. Bana üniversite radyosunun seçmelerinin olduğunu söyledi ve onunla gitmemi talep etti. Ben de belgeleri topladığım gibi gittim radyoya. Mülakat, diksiyon, fonetik eğitimi, teknik masa derken, bir süre sonra yayında buldum kendimi. Sonra lisans eğitimim, tarafımdan itinayla rafa kaldırıldı. Eee… seneler sonra çocukluk hayalime kavuştum, bırakır mıyım hiç. Öylece devam ettim. 4 buçuk sene oldu, mikrofon başında konuşmaya başlayalı.

Programının içeriğinden bahseder misin?

Yabancı müzik yayınım, format yayıncılığına yakın ama öyle çok resmi sıkıcı bir program değil. Kısa süreli, bilgilendirici ama bir o kadar kaygısız anonslar... Pal FM'de ise konuk programı yapıyorum. Cuma günleri konuğumla beraber haftayı kapatıyoruz. Bir süredir bu programı Yasemin Şefik ile beraber yapıyoruz. Çok da keyifli oldu bu değişim. TV tadında, daha dengeli, daha şuursuz... Şaşırtmayı sevdiğimizden bolca hazırladığımız prodüksiyonla meşhurları konuk etmeye ve şaşırtmaya devam ediyoruz. Öyle bir saat boyunca şaşırtıp, kikirdiyoruz işte...

Son günlerde, programında en çok hangi konulardan bahsediyorsun? Hangi konulara takmış durumdasın?

Esin Görür

Eurovision'a takmış durumdayım şimdilerde. Hem anonslarımda, hem yazılarımda bolca bahsini ediyorum. Ciddi anlamda bir takıntıya dönüştü aslına bakarsan. İsmim muhalefete çıktı şu "Eurovision" yüzünden! Kronik vaka durumundayım sanırım. Ünlü güzel müzisyen Sıla'nın da dediği gibi "Bitse de gitsek!" Bir de RTÜK var ama boş ver!

Pal FM yeni bir radyo, radyonun tarzını anlatır mısın? Yeni bir radyoda çalışmanın avantajları ya da dezavantajları neler?

Pal FM yeni ve çok heyecanlı bir radyo. Her yerde Pal FM'i görmeniz mümkün. Konserlerde, sosyal projelerde, maçlarda, beach'lerde, yollarda, billboard'larda, kısaca her yerdeyiz. Genciz, heyecanlıyız. Müzik ağırlıklı yayın yapıyoruz ama günün saatlerine uygun olarak formatımız esneklik gösteriyor. Enerjik bir radyoyuz ve kurumsal bir bilinç söz konusu iş yerinde. Bildiğiniz aile şirketi gibiyiz. Yeni bir radyoda çalışmanın dezavantajı çok olarak görünebilir aslında. Uzun süredir varlığını koruyan, bir markanın altında çalışıp var olan başarıya ortak çıkabilirsiniz ya da oradaki rekabete kapılıp yaptığın işten de soğuyabilirsin, hepsi bir opsiyon. Hayatın ne sunup sunmayacağını önceden kestirmek güç ama "yeni isim olmak" mücadele gerektiriyor, ekstra güç ve sabır gerekiyor, ki o da bizde bol. İlk başta arkamızda bu işe saygı duyan dev bir holding var, herkesin sahip olmak isteyeceği. Başta da dediğim gibi zaten aile gibiyiz. Ailece harcadığımız enerjinin karşılığını görmek ve daha da iyilerini göreceğimizden emin olup, buna göre efor harcamaya devam etmek, tam anlamıyla "manalı"... Pal FM'in ilk DJ'lerindenim, bunun gururunu yaşamak için çok nedenim var.

En ilginç radyo anını anlatır mısın?

Yayın sırasında çok komik ve enteresan bir şey yaşamadım sanırım ya da şu an yalan söylüyorum bilemiyorum ama yayın öncesinde ve sonrasında her dakikam çok ilginç geçiyor. Çok gülüyorum iş yerinde, resmen yanak kası yaptım. Hoş, buna rağmen lakabım "küçük terörist" ya neyse!

Programında, her zaman çalmaktan keyif aldığın ve en sevdiğin sanatçılar hangileri?

Murat Dalkılıç, Pinhani, Hande Yener, Atiye... Aslında yeni isimleri anons ederken daha bir keyif alıyorum. Yeni, genç ve başarılı isimler beni çok heyecanlandırıyor! Çalmayı, anons etmeyi istediğim isimler de çok ama ya çok sert, ya çok underground soundları var. Radyosever şarkılar değil. Radyo dinleyen kesim değişirse, belki bir gün bu keyfe de ererim!

Sevmediğin, eleştirdiğin ve programında çalmadığın ya da çalmaktan keyif almadığın şarkıcılar kimler?

Aslında isme özel bir konu değil ama tarz açısından uzak olduğum isimleri çalarken rahatsız olabiliyorum. Mesela fantazi ve arabesk... Çalmadığımız için de bu konuda herhangi bir isim vermek gereksiz olur.

Senin için en özel şarkı hangisi?

Her gün değişiyor bu "en özel" ama uzun zamandır dilimden ve kendi playlistimden eksik etmediğim şarkı, Sam Sparro - Black and Gold. Söz ve müziğiyle muntazam bir şarkı! Eskitemedim gitti...

Son çıkan albümler arasında en başarılı olan sence hangisi?

Kesinlikle "Pinhani" derdim ama üstünden biraz vakit geçti. "Sakin" diyelim!

Son çıkan albümlerin içinde, yakında fark edileceğini düşündüğün bir şarkı keşfin var mı?

Henüz çıkmadı ama Hüseyin Karadayı yakında yeni albümüyle raflarda! Tam yazlık bir hit; Ege Çubukçu & Hüseyin Karadayı - Sexy Şey... Edepsiz - edepli bi' şarkı! Tam bana göre!

Hadise'nin Eurovision şarkısı "Düm Tek Tek"i nasıl buldun? Sence nasıl bir başarı elde edecek? Kaçıncı olur, bir tahminin var mı?

Yazdığım yazılarda da bol bol bahsini ettim aslında. Bana kalırsa başarısız bir çalışma. Yani çok kaygılı, samimi değil, aksine çok matematik! Tam bir Eurovision şarkısı kısaca. Bu anlamda benden geçer not almasa da başarılı olacağını düşünüyorum... Yarı finaldeki performansını çok kötü buldum ayrıca. Finalde iyi bir performans sergilerse, ilk 5'te görürüz Hadise'yi. Kesin rakam istersen 3 diyelim... Ama bu rakamsal başarı şarkıyı kaliteli yapmaz, sadece "kulvarında" başarılı kılar!

Radyo dünyasında beğendiğin programcılar kimler?

Bir çok kişinin ismiyle yürüdüğünü düşünüyorum. Yenilenmeleri lazım. Yeni jenerasyonun radyodan bu kadar uzak olmasının nedenini biraz da buna bağlıyorum. TV çocuğu oldu bir çoğu. Hayal güçlerini yitirdiler. İnternet olmasa iyi müzikten de uzak yaşayacaklar. Bu konuda biraz kötümser olduğumu söyleyebilirim... Ama Yasemin Şefik’e çok gülüyorum. Çok rahat ve deli biri. Bazı insanların beyni farklı çalışıyor, kesinlikle Yasemin de onlardan biri. Doğru mesleği yapıyor kesinlikle! Tam olarak yanımdan ayırmak istemeyeceğim bir karakter, mümkün olsa maketini yaptırıp her eve dağıtırım, sonra stressiz yaşam hoş geldin! Kaygısız kılıyor insanı, ağız ve kulak arasındaki mesafeyi yok ediyor. Onunla program yapıyor olmaksa benim şansım tamamen. Zaten şans eseri ve şanslı başladım bu işe. Bir radyo programcısı olarak hep harika yerlerde bulundum. Öncesinde Radyo A, şimdi Pal FM / Station...

Radyo dışında şu günlerde uğraştığın başka bir proje var mı?

Var ama henüz planlanma aşamasında. Yakın bir tarihte gündeme gelir belki ama büyük de konuşamıyorum hiç belli olmaz. Burası Türkiye, ak dersin kara çıkar, sonrasında sen mahçup olursun... Sindire sindire gitmek istesem de hayatın ne getireceğini bilmiyorum. Doğru zamanda doğru yerde olmak istiyorum sadece. Enerjim ve projem bol, senin için TV'ye göz kırptığımı söyleyebilirim!

KÜNYE

Radyo Adı : Pal Station & Pal FM
Program Adı : 3'ü 1 Arada (Pal FM)
Program Günleri : Pal Station Hafta İçi Her Gün - Pal FM Cuma
Program Saatleri: Pal Station 10:00 -14:00 / Pal FM 13:00 - 16:00
Burcu : Koç
İletişim : www.myspace.com/esingorur

ESİN GÖRÜR - PAL 5

1- Portecho - Studio Plastico
2- Kenan Doğulu - Olmaz
3- Kolpa - Sayende
4- Tetik - Sen Sormadan
5- Model - Olmaz

Berksan'a dizi teklifleri yağıyor!

Avrupa Müzik imzalı yeni albümü "Zaaf" ile müzikseverlerle olan hasretine son veren genç popçu Berksan, kendisine gelen dizi teklifleri arasında seçim yapmakta zorlanıyor...

Bugünlerde televizyon ve radyolarda çalınan "Zaaf" adlı şarkısıyla büyük ilgi toplayan Berksan'a, dizi teklifleri yağıyor. Daha önce de sinema filmi ve dizilerde oyunculuk yapan genç sanatçı, son günlerde yapımcıların da gözdesi.

Berksan, her fırsatta oyunculuğu en az kendi mesleği kadar severek yaptığını ifade ediyor. Bunun en önemli sebebinin de şimdiye kadar birlikte çalıştığı insanların piyasadaki doğru insanlar olmasından kaynaklandığını söylüyor. Ancak gerçek işinin her zaman şarkı söylemek olduğunu, çok sevdiği oyunculuğun bile işinin önüne geçmesini istemediğini de açıkça belirtiyor.

Murat 3 : "Ben Bunları Haketmedim"

Mucize İşler etiketiyle yalnızca dijital platform üzerinden yayınlanacak olan "Ben Bunları Hak Etmedim" isimli albümü ile müzikal birikimlerini paylaşacak olmanın heyecanını yaşayan Murat 3, balkan ve etnik tınıların fazlaca hissedildiği albümü sayesinde Türkiye’nin sınırlarını aşacağını iddia ediyor...

Söz ve müzikleri Murat 3'e ait olan 5 şarkı ve 2 remiksin yer aldığı albümün prodüktörlüğü Meya Orkestrasının şefi Murat Engin tarafından yapıldı. Yüzü batıya dönük bir çalışmaya imza atan Murat 3, albümünde yer alan şarkılarda Balkan ezgilerinin yanı sıra Fransız chansonları ve flamenko etkilerinin de olduğunu söylüyor.

Çok dertli bir anında Murat 3'ün diline dolanan "Ben Bunları Hak Etmedim" nakaratı ile ortaya çıkan şarkı, hareketli ritmi ve yansıttığı coşkuyla bu yaz herkesi eğlenceye davet ediyor.

"Her ne olursa olsun hayattan keyif almayı bilerek yaşamak lazım" felsefesini taşıyan şarkı, arabesk ve karamsar bakış açısından pek hoşlanmayan Murat 3 tarafından eğlenceli bir temada yazıldı.

Albümün ilk video klibi "Ben Bunları Hak Etmedim" isimli şarkıya İstiklal Caddesi’nde eğlenceli bir atmosferde Öteki Film’den Devrim Erdoğan yönetmenliğinde çekildi.

18 Mayıs 2009 Pazartesi

- Sagopa Kajmer -

Vektörüm zehirli meyile yatkın
dibini gördü kuyunun aklım
içine düşmemek gerekli sizce var mı yok
cümlelerde küfre ihtiyaç delaletim bu konuya
yazdığım ki yor damar mı
kaç tazıyla uğlaşır ki insan evrimi şu cinnetiyle başkalaştı
niyeti kanla boğdu cenk(savaş)
olmadı rapinde istenen bi şarkı kaçtı gözlerinde soldu renk
bak bu kurşunuyla dahil oldu memlekette
insanın beline kanun
diğer adıyla kâbus
yataklık etmemekle haklı kıldı kenidini
bu fikrim içine düştü sohbetin deminde
yazdırırdı işte böyle millet hakimim bu konuya hasretim ki
kalemi öptü tek elim
keliemelerle oynar bendeniz
fes bu rapte dillenir rejim ki muhalefetle saldırırdı sözlerim

Ömrü hicveden bu ahenk sürekli vahim
armonik sürerse hakkım keyifli zihin
gençliğim hayatta balçık dibinde rehin
daime yön verdim yönüme daim

Ömrü hicveden bu ahnek sürekli vahim
kalburustu şarkılar yazın hatırlar beyin
manevi gönülde sancı hısımda perçin
daime yön verdim yönüme daim

verse 2(leadri)

Hayat bi şanstı
unut bu faslı umut yalancı
ne elde kaldı verecek hatta kalpte hiç birşey yok
bitir bu savaşı bişey mi kaldı
ne isteyen bilir ne istenen canıma kim kiracı
inan ve yahut tünker etki günde kaldı geleceğim
akılda tek bi mesele varmış gidince göreceğim
diyeceğim de birşey olursa(yaz)
unutma yaz bi kenara 2 elimde kanda olsa ben cevabı vereceğim
uzadı bak zamanla dilimin en küçükce kelimesi
paragraf oldu bugün hayata evet ta kendisi
mesaisi var artık aklın unutma ceremesi
çekilmemiş bir aşkın hatrı yıl değil gün ertesi
yüzünün görememekti gözümün en hakiki korkusu
içimde cennetten bir bahçe yakıldı doğrusu
satır sonu gözüktü(bak)
üzüldü dizelerim
devam da etmek istesem de nokta koydu ellerim

Kalbim yolcu bekle yolumu avuttum umudumu gözlerimi kurutttum
sorduğum soruların yanıtı neydi inan bana ben de unuttum

Kalbim yolcu bekle yolumu avuttum umudumu gözlerimi kurutttum
sorduğum soruların yanıtı neydi inan bana ben de unuttuM

Sagopa Kajmer - Af Benim İşim Değil

Huzurunda bir güneştim kapana kapana açılan
Affet, mağfiret et kudreti teksin başı ve sonu
Olmayan, nahoş olsun tüm dakikalar senin adını
Anmayan, duamı duydu, içime baktı, kabul etti
Gün doğmadan.
Herkesi iyi bilme !
Kötüye iyi demek günah hocam
Ey hayatı masal olmuş insan !
Senin hayatının masalından daha komik bir şey
Yoktur inan, git de düşüne dur başında
Yıkılmış kabrine dayan.

Ser elimde, sır cebimde takılıp
Kaf dağına çıkıp çıkıp, düşüp kalıp
Unutur oldu sözünü yok sayıp
Düşündüm de kaç kişi kırık yarık kalbi bırakıp
Takılır oldu Kolera sustu, içinden sövüp sayıp

Hemen durmaz egale ederim af benim işim değil
Zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun
Özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.

Eyle ne istersen eyle en güzel sen eylersin
Ben bir güldüm açtım, yapraklarımı toprağa sattım
Yapraklarım uzuvlarımdı, acıdı katılıp tekrar sana
Sevincinden ağladı. Eyle ne istersen eyle!..

Hemen durmaz egale ederim af benim işim değil
Zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun
Özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.

Eyle iste dilimi keseyim bu benim diyet deyip
Hayırlısın dimama, iste ondan olsun tövbe et ki
Dursun gözyaşın ve sussun deprem
Eyle ne istersen eyle
Biz leim sen Ekrem.

SAGOPA
Hazır ve nazırım başlıyorum
Gün benim günüm ilerledikçe görünür önüm
Ekmeklerimi böldüm, ekmeklerine yağ sürdüm.
Ben bölündüm, kendimi onlarla bölüştüm
Ayrılmış parçalarımla tek tek görüştüm.
Sus konuşma küsüm, kalplerinde kaç kuruşluk süsüm
Dışım Orhan içim Müslüm. Hışım meydan benim hüzün
Başım heyelan, dilim gözüm,sazım belan, sözüm özüm
Bulunsun çözüm egosistemleriniz çöksün
Fakir mantıklarında derin kritikler yapan sahtekârlar var,
Yumruğumu bir dalaşta kaybederken, tekmelerimi kıranlar var
Üzerime yapsın Rab'dan dualar.
Kaybettiğim sırlarımı aramaya koyulmalıyım.
Devirebilmek için hatırlamak gerek dudakları kelebek.
Haydi sagoya B-12 enjekte edek.
Küçüklerime şeytanlığını öğretmemen gerek lanet herif!..
Bu rüzgara dayanabilmek için bir kayamı olmalıyım?...
Bu tuğlalar bir bina yapmak için varlar.
Bu dalgalarsa kumdan adalarımı yıkmak için çağlar.
Cevaplarıma sorular sordukça sagopa ağlar.

Sagopa Kajmer - 56 Denklemi İntro

Sana bir hikaye anlatayım ister misin?
15 yaşındayken mahalledeki bir plakçıya giderdim.
Orda çalışan biri vardı ve o benim ne sevdiğimi bilirdi.
Ve birgün bana bir albüm vermişti.
Eve götürüp pikaba taktım ve anında nefret ettim.
Yani gerçekten nefret ettim.
Sadece anlayamıyordum.
Bu yüzden tekrar çaldım,tekrar çaldım ve sonra tekrar çaldım.
Sonunda farkettim ki çalmadan duramaz olmuşum.
O notaları dinleyip duruyordum.
O gün şunu anladım hayatım boyunca yapmak istediğim şey işte buydu.
Anladın mı müzik yapmak.

Yalan - günah
Kader - yazı
Umut - yarın
Yakın - ölüm
Uzak - tanrı
Silah - cahil
Bıçak - yalan
Yalan - acı
Bacı - namus
Deprem - kabus
Mahrem - kadın
Adem - nefes
Nefes - zulüm
Kafes - herkes
Töre -köle
Tecavüz -cinayet
İhanet - cinayet
Cinayet - idam
Rakam - ölü
Yaşam - insan dölü
Şilgi - azrail
İsrafil - haber
Nankör - bilgi
Kayıp - zaman
Aşk - metanet
Huzur - cesaret
Delalet - savaş

Sagopa Kajmer - 3 Sefil Şair (feat Derin Darbe)

Derin Darbe Rap

Ter kokar bu yılların ve şer yaşar
Bu mahrumiyet sebebi var mı?
İçtimaya çağırır tanrı
Top yekün değişir tavrı
Tek ayak çukurda
Secdeye eğil bakalım eğil
Ah benim etten çakalım
Babamdan devraldığım ilk arabam terlikti
Dört dikişlik girişmekti kabahatin hak adaleti
Bak oynadıkça bozulur insanın sukuneti
Minnettar olamadım gecikti kıymetim (evet)
Dürüst bu rapim peynir zeytin gibi
Elini öpmen gerekmez
Öptüren çeker mi ilgini?
Bilmem silgini kaç kez kullanırsın?
Ömür boyunca dört yapraklı gonca bulamayınca nal takıp gezermisin?
Rutince bugünümü katladım ikiye uçak yaptım
Attım ileriye rigayik şeyler yazdım arasına
Resenler bastı darasına devirdi güneşi
Renk verdi karanlık rehavet çöktü koydum noktayı...

Sinirlerim donmuş hava soğuk
Apansız bir hastalık bu lirik yazmak
Mürekkebimin ateşi çıkmış
Islak kağıtla yatıştırma eylemindeyim
Az sonra geçer umarım
Şu an tam demindeyim
Keplerin pençesine bağlı
Kelamların ağlamaklı uçar gelir kekeç diline dolanır siftinirse
Sırtım sırtarır yere gelmeyeciğine söz verir
Saplarım kalemi kağıda yazarım
Rezerve edilmiş tüm hatalar reval gününü bekleyecek ve sıkmayacaktır canını
Sır olarak kalacaktır belki de
Tekin olsun için dışına taşmasın
Yaşın tesir etsin bu cihana
Tezkerelerde can vermesin
Okyanusta kaybolan bir kuş gibiyim
Yüce kanatlarım ecele doğru çırpınır ve geriye dönüşü yok bu yolun!
Çıldırır dalga tongadır
Ton ton dedelerim manga olsa ruhu kurtarabilir mi? sanmam

NAKARAT
Hezeliyak değil real-i rabbani muhim üç sefil hicvardan
Yaprağa akar kardan yaşlar hava buz kirpiklerim don tutar x2

SAGO Rap
Bu yumruğun beynine saplanma ihtiyacı var
Kamufle et kendini RAP canavar!
Kumsallara kum sat
Rüyamlarımdaki cennet tarlasına yağan yağmur
Sago samsun 19 mayıstan istanbul köprüsüne ordan kutsal kapıya (yallah)
Düşüncelerin aylak aylak gezer
Melodilerime akarken bu gözyaşı
Selülitli istanbul caddelerine damlar
Yerinde olsam sudan kafamı çıkarır yaşamak adına nefes alırdım
Evet bunu yapardım...
Affedilmeyi haketmesemde
Dilimde aynı saatte aynı dualar var
Değişen doğrulara kalıcı yanlışlar yapmak akıl kârı değil
Entrika saldıraların kulaklarımı gıdıklasın
Kimin önce vurduğundan öte kimin sert olduğu önemli
Bomba kadar paniktin
Köprüaltında yazdığım şiiri dereye kağıttan uçak yapıp attım
Zamanı kendi elinde tutmaya çalıştığın için
Ne yazıkki ellerini kırdım

Hezeliyak değil real-i rabbani muhim üç sefil hicvardan
Yaprağa akar kardan yaşlar hava buz kirpiklerim don tutar x2

Mine Ayman: Albüm yorumu: Redd - 21

01 Mayıs 2009 Cuma - 13:46 GMT

Redd

Redd'in dördüncü albümü "21" müzik marketlerdeki yerini Sony Müzik etiketiyle aldı. Albümü dinlemeden önce kartonete takılıyorsunuz, çok enteresan bir tasarım olmuş. Zaten albümün ismi de çok enteresan, 21. Redd'in son albümünde bir insanın hayatındaki 21 farklı durum anlatılıyor. Önce bir çığlıkla doğulur, ardından çocukken masallar anlatılır, oyunlar oynanır, hayaller kurulur, ergenlik döneminde özgürlük sıkıntıları yaşanır, sonra erkekler askere gider, aşık olunur, aşk acısı çekilir, yaşlanılır, hayatın gerçekleri anlaşılır ve sonunda ölünür...

Albümü bir hayat hikayesi gibi baştan sona dinlemek gerekiyor, son derece hüzünlü ve derin bir albüm olduğunu ve bu albümü maalesef herkesin anlayamayacağını belirtmeliyim. Zamanla dinlendikçe algılanabilecek bir albüm olmuş, gerçekleri sorgulayan aynı zamanda sistemi de eleştiren bir albüm. Albüm yapmanın zor olduğu şu günlerde, herkesin single yapmayı tercih ettiği bu dönemde, Redd 21 şarkıyı bir albüme koymayı başarmış, öncelikle müzik severlere bu şekilde dolu bir albüm sundukları için teşekkür etmek istiyorum.

Albümde dikkatimi çeken şarkılara gelince; çıkış şarkısı ve klip şarkısı olan "Don Kişot" çok özel bir şarkı ama anlaşılması ve hit olması zaman alabilir. "Her Neyse" isimli slow şarkı kelimenin tam anlamıyla muhteşem, ilerleyen günlerde herkes tarafından fark edileceğini düşünüyorum. Aşk acısını ve karşılıksız aşkı çok iyi anlatmış şarkı; "sen kaçtın ben kelime bulup seni tutamadım".

Albümde dikkat çeken bir başka şarkı ise "Masal", dünyaya gelmenin ve hayatı sürdürebilmenin ne kadar zor bir iş olduğunu çok güzel özetlemiş; "zor inan çok zor". "Astrotanrı" çocukluk hayallerini anlatan enteresan ve kafa karıştırıp düşündüren bir şarkı. "Vicdani Redd" ise askerliği anlatan enstrümantal bir şarkı, sözler olmadan sadece müzikle askerlik kavramını tamamen yaşatan bir şarkı. "Seni Buldum" adlı şarkı ise bol ritimli ve çok keyifli bir aşk şarkısı; "seni buldum arıyordum, kaybetmem bir daha".. bu şarkının da fark edileceğine eminim. "Aşktı Bu" ise aşk içinde yaşanan anlaşmazlıkları, zıtlıkları ve sıkıntıları çok doğru bir şekilde anlatmış. Farklı karakterleri aşk bir araya getiriyor ve aşk böyle başlıyor zaten, zıt kutupların çekimiyle ama sonra ne oluyor? Zıtlık bir yerden sonra savaşa dönüşüyor, her ilişki yaşayan karşısındakine zarar vermeye başlıyor ama şarkı durumu çok iyi özetlemiş, acı çekilse de zarar verse de yanlış insan olduğunu bilsek de aşktan vazgeçilmiyor, "dişlerinin izi vardı belki ruhumda, aşktı bu, güzeldi".. "Yaşandım Daha Çok" adlı şarkı ise ölüme zor bir soru soruyor, "ben hiç yol almadan durduruyorsun, mutlu musun mutsuz olmamdan". Son olarak "Küçük Bir Çocukken" adlı şarkıdan bahsetmek istiyorum, küçük bir çocukken uçmayı kim istemezdi ki? Büyüdük, belki hala istiyoruz uçmayı... Ruhumuzun derinliklerine inebilmek için bu albümü sakin kafayla dinlemek ve anlamaya çalışmak lazım!

Redd

REDD ŞARKILARI

1-ÇIĞLIK
2-MASAL
3-OYUN
4-ASTROTANRI
5-DON KİŞOT
6-BİR ŞÖVALYE VAR İÇİNDE
7-ÖZGÜRLÜK SIRTINDAN VURULMUŞ
8-ÖYLE BOŞ Kİ HAYAT
9-TAMAM BÖYLE KALSIN
10-VİCDANİ REDD
11-SENİ BULDUM
12-AŞK BU KADAR ZOR MU
13-HER NEYSE
14-AŞKTI BU
15-SEVSEN DE SEVMESEN DE
16-YAŞANDIM DAHA ÇOK
17-KÜÇÜK BİR ÇOCUKKEN
18-MODERN ADIMLARLA
19-PLASTİK ÇİÇEKLER VE BÖCEK
20-DEKADANS
21-SUKUT

Mine Ayman