
Ludoviç Fattizzo (Mario) ile evlenerek İtalya'ya gelin giden Tuğba Özay, bir süre sonra Türkiye'de de bir kutlama yapmak istiyor. Bunu arkadaşları arasında yapacaklarını söyleyen Özay, 'Büyük bir düğün olacaktı. Fakat ona harcayacağımız parayla kendimize bir şeyler alırız dedik. Türkiye'de yapacağım düğüne bile sponsor olmak isteyenler var ama Mario böyle bir şeyi asla kabul etmez' diyor- Eşinin mesleği konusunda herkes bir şeyler söylüyor. Tam olarak eşin ne iş yapıyor?Stadyum ve sinema salonları yapıyor. Hatta eşimin ortağı İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin de nikah şahidi oldu. Birbirlerine o derece yakınlar. - Evliliğin dolayısıyla sık sık yurtdışına çıkıyorsun. Orada Türkiye'yi nasıl tanıtıyorsun?Dışarıda ülkemin reklamını yapıyorum. Mesela eşimin tüm tanıdıklarında mavi boncuk vardır. Eşim sürekli mavi boncuk konusunda sipariş alıyor. Zaten evlenmeden önce de yurtdışında ülkemi tanıtmaktan gurur duyardım. Şimdi yine aynı şey geçerli. İtalya'da Türk büyükelçisi gibi oldum. Gelenek göreneklerimize varana kadar her şeyi onlara anlatıyorum. - Eşinle nasıl anlaşıyorsunuz. Evde hangi dil konuşuluyor?İngilizce anlaşıyoruz. Kimi zaman İtalyanca konuşuyoruz. Aslında biz gözlerimizle o kadar çok şey anlatıyoruz ki. Bizim ortak dilimiz yüreğimizin dili. Kelimeleri kimi zaman yanlış telaffuz edebiliyoruz ama yine de birbirimizi anlıyoruz. İtalya'daki Türk Konsolosluğu'na başvurduk; ben İtalyanca, eşim ise Türkçe dersleri alacak. - Eşin bir Türk ile evlenebileceğini tahmin etmiş mi?Hiç düşünmemiş. Çünkü küçükken bir Türk arkadaşı varmış ve onunla birtakım sorunlar yaşamışlar. O dönemde çok öfkelenmiş. İnanılmaz bir haksızlığa uğramış. Yıllar geçti ve bir Türk kızına aşık oldu ve evlendi. - Hangi konularda seni daha çok destekliyor?Her konuda destekliyor. Bu açıdan beni motive ediyor. İkinci kitabımımı yazmamı istiyor. Şiirlerimi çok beğeniyor. Bir şiir kitabı çıkarmamı, İtalyanca öğrenmemi ve bir İtalyan kanalında televizyon programı yapmamı istiyor. İtalyan bir yayınevi kitabımı İngilizce ve İtalyanca olarak yayınlamak istiyor. Gerçekten beni alkışlıyor. - Kayınvalidenle aranız nasıl?İnanılmaz iyi. Eşimin annesi bir ressam. Kendisine ne zaman gitsem Türk kahvaltısı hazırlıyor. Bir gün eşimin amcasının evinde mangal partisi düzenlendi. Bahçede sohbet ediyorduk. Bölgede yaşayan Türkler oraya geldiğimi duyunca eve akın ettiler. Hem de hediyelerle birlikte geldiler. Eşimin ailesine 'Ona iyi bakın' diye tembihlediler. - Temmuzda düğün yapacağınızı söylemiştiniz halen geçerli mi fikriniz?Düşünüyordum. Ailem 'Ne gerek var' dedi. Onca masrafı oraya harcayacağımıza kendimize yarar bir şey yapmamı istiyorlar. Arkadaşlarımdan da kutlama yapmamı isteyenler oldu. Türkiye'de yapacağım düğüne bile sponsor olmak isteyenler var. Ama Mario bunu asla kabul etmez.SIĞ BEYİNLİLER EVLİLİĞİME 'PARAVAN' DİYORMario ile ilişkimiz bir yıldır sürüyor. Ama evlenmeden onu benim yanımda göremediniz. Çünkü sürekli 'Benim yanımda göreceğiniz kişi evleneceğim kişidir' diyordum. Bu sözümü de tuttum. Biz Mario ile çok göz önünde olmaktan hoşlanmıyoruz. Bu evliliğin paravan ve bir yalan olduğunu söyleyenler var. Bunlara şaşıyorum. Hatta 'Kocası İtalyan olunca kariyerine kariyer katar' şeklindebirtakım sığ beyinli insanlar konuşuyormuş. Basının karşısına çıkarsın 'Reklam yapıyor' derler. Bir türlü ortayı bulamıyorsunuz. Kimseye yaranmak gibi de bir derdim yok.BİR TANE DE RAP OKUYACAĞIMŞubat ayında albüm çıkacaktı fakat anlaşma yaptığım firmadan ayrıldım. Amatör insanlarla çalışınca böyle durumlar söz konusu olabiliyor. Zorda kaldım hem de zaman kaybettim. Masrafları kendi cebimden ödeyerek bu yolda ilerlemeye karar verdim. Şu anda 16 parçam hazır. Bir tane de rap parça okuyacağım. Tırmala beni, öp beni gibi saçma sözler yok. Herkes kendinden bir şeyler bulacak.CAMİLERİ VE TÜRBELERİ GEZİYORUZMario'yu Türkiye'deki camilere ve Mevlana'ya götürdüm. Türbeleri gezdirdim. Geçen sene Göcek'e gittik. Denizin içerisindeki tarihi şehirlere hayranlık duydu. Baktığınız zaman köklerinde de Bizans ve Romalılar var. O da ayrı bir gurur veriyor ona. Hepimiz kardeşiz. İkimiz de bunu savunuyoruz. Şimdiki merakı Karadeniz ve Güneydoğu. Bu zamana kadar hiçbir erkek arkadaşımla bir yurtdışı gezim olmamıştı. İnsanlar farklı düşünseler de işim nedeniyle hep bir yerlere gittim. Ama şimdi eşimle Avrupa'yı keşfediyorum.AŞKIMIZ BARCELONA'DA BAŞLADIBir arkadaş ortamında tanıştık. İlk gördüğümde 'Ne kadar sempatik bir çocuk, çok sıcakkanlı' dedim. Sonra işlerinden bahsetti. Türkiye'de İstanbul'la ilgili düşüncelerini söyledi. Sohbetimiz sonra derinleşti. Çok kıskanç bir erkek olduğunu anlatıyordu. Ardından baba olmak için kendini çok hazır hissettiğini söylüyordu. Hayatında bazı şeylere karar vermişti ama o kararı kiminle alacaktı. İşte orayı ben doldurdum. Telefon trafiği yaşandı. Mesaj çekmeye başladık sürekli olarak. Bir gün Barcelona'da buluşmayı teklif etti. Yanımda da arkadaşlarım vardı dalga geçiyoruz. Dünyanın her ülkesine gitmiş bir insanım ama İspanyaya gitmemişim. Önümüze harita açıp İspanya neredeymiş şeklinde gırgır geçiyoruz. Hemen THY'yi aradım uçak biletleri v.s baktım bilet almıştım. Eşim de beni orada karşıladı ve aşkımız başladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder