Podyum dünyasının örnek çiftlerinden Burak Hakkı ve Sema Şimşek, mutlu bir evlilik yürütüyor. Mutlulukları, yuvalarına Rüzgar bebeğin katılmasıyla daha da katlandı. Hafta Sonu dergisi, Babalar Günü vesilesiyle Burak Hakkı’ya babalık hallerini sordu.
Kişiliğinizi belirleyen en önemli üç özellik için ‘samimiyet, dürüstlük ve eğlenceyi sevmek’ demişsiniz eski bir röportajınızda. Çocuğunuz doğduktan sonra eğlence kısmına ne oldu?
- Hâlâ eğleniyoruz ama çocukla. Röportaja gelmeden önce de onunla oynadım, oyun arkadaşı olduk biz. Bana hep oyuncaklarını gösteriyor. Tamir takımı aldım ona. Ben de severim bu tür işleri, evde matkabım ve tamir takımım var. Görünce hemen “Baba seninkini de getir, oynayalım” diyor. “Dudaktan Kalbe”yi de bitirdik. Artık sürekli beraberiz oğlumla ve bu en güzel eğlence.
Çocuk sahibi olmak, eşinizle olan paylaşımlarınızı nasıl etkiledi?
- Rüzgar doğduktan sonra onunla birlikte vakit geçirebilmek, eşime yardımcı olabilmek için daha çok evdeyim. Oğlumun bakımına yardımcı oluyorum. Beraber banyoya giriyoruz Rüzgar’la, ona duş yaptırmayı çok seviyorum. Zaten yemesi, uyuması, her şeyi düzenlidir oğlumun, annesi gibi. Evde Sema ile paylaşım içindeyiz. Rüzgar sabah erken uyanır, annesi ilgilenir, ben biraz daha geç uyanırım. Sonra hep birlikte oyun oynarız, zaman varsa birlikte dışarı çıkarız. Ofis işi yapmadığımızdan tatil olgusu bizde pek yok. Her gün hafta sonu gibi geliyor.
RÜZGAR İNATÇILIĞINI ANNESİNDEN ALMIŞ
Onun hangi işte başarılı olmasını isterdiniz?
- Eşimle bugün konuştuk “Acaba Rüzgar büyüyünce ne olacak?” diye. Tabii ki kendisi seçecek. Ama şu anda tamir ve yerleştirme işlerine çok meraklı gibi. Ne bulsa, nasıl beceriyorsa yerleştirme peşinde. Bir şeyin içine bir şey koyma, kumaşlardaki delikleri bulma, kutuları üst üste koyma gibi işlerde yetenekli.
Tamir ve düzen işini sizden almış gibi. Eşinizden neleri almış olabilir?
- Sema duymasın ama inatçılığını galiba! (Gülüyor) Bir şey isteyip de verilmeyince inat ediyor.
Sizden ve annesinden almasını istediğiniz huylar da vardır mutlaka...
- Benim istememle bitmiyor ki... Büyüdükçe kendi karakteri gelişiyor. Şu anki hali çok tatlı, olduğu gibi kalsın isterim. Çünkü hep bir şeylere geç kalıyoruz gibi. Mesela buraya gelirken eski resimlerine baktım, zaman ne çabuk geçmiş. Geçen zamanı yakalayamıyoruz, ilk adım derken şimdi tırmanıyor. Artık onu kaçırdık. Her gün yeni bir şey öğreniyor. Karakterinde de değişiklikler oluyor.
BEN KORUMACIYIM SEMA İSE TAM TERSİ
Nasıl bir babasınız? Korumacı mı, rahat mı?
- Ben korumacıyım, Sema ise tam tersi. Kendine güveni gelişsin diye bırakıyor. Bense evde hep peşindeyimdir Rüzgar’ın. Oğlumuz henüz yürümüyordu, bir gün elimde 20-25 paket renkli zemin koruma malzemeleriyle eve geldim. Tabii Sema görünce şaşırdı “Daha çocuk yürümüyor, eve bunlardan mı döşeyeceksin” diye. Mesela biz henüz fazla mobilya bile almadık eve, salon oğlanın çocuk parkı gibi. 10 aylıkken düşmüştü ve kolu çıkmıştı, şimdi bile kötü oluyorum aklıma geldiğinde. Sema salonda tek başına bırakıyor, ben şok geçiriyorum. Biraz kontrollü olmakta fayda var.
Rüzgar’a kardeş gelecek mi?
- İleride isteriz tabii.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder